2015 yılında The Journal of Clinical Psychiatry dergisinde yayınlanan bir araştırmada(*), depresyonun sadece bir ruhsal durum olmaktan daha çok bütün vücudu olumsuz etkileyen bir hastalık olduğu ortaya konuldu. Yaklaşık 4.000 kişiyi kapsayan 29 araştırmanın sonuçlarını bir araya getiren çalışmaya göre depresyon, vücudumuzun doğal yollarla detoks yaparak kendisini zararlı maddelerden arındırmasını engelliyor. Bu da kanser ve kalp-damar hastalıklarına karşı savunma mekanizmamızı zayıflatıyor. Depresyondaki hastaların tedavi edilmesinin ardından vücut yeniden normal detoks düzenine dönebiliyor.”
Bu araştırma gösteriyor ki depresyon rahatsızlığı tedavi edilmediği takdirde kişinin direncini azaltarak kanser de dahil olmak üzere tüm diğer rahatsızlıkların ortaya çıkmasına neden oluyor. Ya da bir başka açıdan, hastalığı olanlarda durumunun daha da kötüleşmesine neden olabiliyor. Tüm bunların tam tersine de depresyonun tedavi edilmesi ile ulaşılabiliyor. Olumlu düşünmenin, mutluluğun iyileştirici etkisinin varlığı kanıtlanmış durumda.
Bir anlamda eski Türk filmlerinde görülen üzüntüden verem ya da kanser olma illeti burada bahsedilen birçok çalışma ile bilimsel olarak kanıtlanmış gibi gözüküyor.
(*):”Oxidative Stress and Antioxidant Parameters in Patients WithMajor Depressive Disorder Compared to Healthy ControlsBefore and After Antidepressant Treatment: Results From a Meta-Analysis”. Fernandez-Jimenes ve diğerleri, 2015. TheJournal of Clinical Psychiatry