Aile Yaşam Döngüsü

Hemen her ailenin yaşam sürecinde önemli olan ve onları etkileyen bazı aşamalar ve olaylar vardır. “Aile yaşam döngüsü” olarak adlandırılan bu aşama ve olaylar, ailenin zaman içinde değişimini ve gelişimi açıklar. Bu döngüde temel olarak ailenin her aşamada farklı sorunlar ve değişimler geçirmesine odaklanılmıştır. Bu geçirilen evrelerin kendilerine has özellikleri, kazançları ve zorlukları bulunmaktadır. Her bir dönemde ailelerin davranışlarının farklılaşacağı varsayılmaktadır. Bu nedenle konuyla ilgilenen sosyal bilimciler tarafından aile yaşam döngüsü ile ilgili çeşitli gruplamalar yapılmıştır. Bu yazıda size ailelerin geçirdiği altı evreden bahsedeceğiz;

Bekar, genç erişkin dönemi: Bireylerin ailesinden ayrılması ve bu ayrılığın anne babası tarafından kabul edilişinin yaşandığı dönemdir. Bireyin kendi ayakları üzerinde durmaya başlaması ve anne babasından ayrışmasının yaşanması gerekmektedir. Bireyin iş alanında kendini geliştirmesi ve kariyerin öneminin artması bu dönemin özelliği olup; ayrıca özel ve yakın ilişkilerin gelişimi de bu döneme rastlar. Evlilik için eş seçimi ve ciddi özel ilişkilerin ana tema olduğu dönemdir.

Yeni evli çift dönemi:  İki kişinin evlilik kararı ile birbirine alışma ve uyumu yakalama çabasının yoğun olduğu dönemdir. Bu yeni çiftin aileler tarafından ayrı bir “aile” olarak kabul edilmesi ve evliliğin şekillenmesi temel konulardır. Eşler karşılıklı birbirlerine alışma ve uyumlu bir bütünlüğü sağlama çabası içerisindedirler. Yaşam koşulları, maddi zorluklar, genel uyumsuzluk ve anne-babaların müdahalesi gibi durumlar evliliğin yine ilk yıllarında karşılaşılan sorunlardır.

Küçük yaşta çocuğu olan aileler: Eşler yeni statülerinin gereği olan anne ve baba rolünü içselleştirme çabası içerisindedirler. Çocuğun sağlıklı yetiştirilmesi ailenin öncelikli çabaları arasında yer almaktadır. Okul döneminin başlaması ile çocuğun okul başarısı veya sorunları, okula giden çocuğu bulunan ailelerle uyum sağlama yine bu dönemin özellikleridir. Ek olarak ebeveynlerin anne-babalarının, büyükanne- büyükbaba rolleri alması ve ilişkilerin yeniden düzenlenmesi bu dönemde olur. Bu dönemdeki güçlükler; aile büyüklerinin müdahaleleri veya gereken desteği verememesi, çocuğun maddi ve manevi olarak ihtiyaçların karşılanmasındaki yeterlilik olarak sayılabilir.

Genç yani ergenlik çağında çocuğu olan aileler: Çocuğun aile bağları ile bağımsızlığı arasındaki esnekliği arttırmanın önemli olduğu bir dönemdir. Çocuğun bu dönemdeki biyolojik, psikolojik, sosyal, duygusal değişimleri ve gelgitleri bu dönemde anne-babanın yoğunlaştıkları “problem” alanları arasında ilk sıralarda yer alır. Ek olarak ebeveynlerin kendi evlilik ve kariyer konularına yeniden odaklandığı dönemdir. Bundan sonraki hayat üzerine yeni planların yapıldığı, eş zamanlı olarak da yaşlı nesillerin değerlerine dönüldüğü dönemdir. Bu nedenle de ergenlerle anne babaları arasında kuşak çatışmalarının arttığı gözlenir. Çiftin ebeveynlerinin yaşlanması ve buna bağlı sağlık sorunları veya bakımlarıyla uğraşılması da bu döneme denk gelmektedir.

Çocukların evden ayrılması: İlk çocuğun evden ayrılması ile başlayan, yetişkin çocuklar ile onların ebeveyni olarak “erişkin–erişkine karşı” bir ilişkinin gelişmesi sürecidir. Bu evre yuvanın boşalması ve emeklilik dönemi olarak anlam kazanır. Eğer çocuk bakımı ile maskelenmiş evlilik problemleri varsa bu dönemde yeniden gün yüzüne çıkmaktadır. Evlilik ilişkilerini yeniden düzenlemek ve soy bağlarını devam ettirme çabası ailenin bireylerinin temel uğraş alanını oluşturmaktadır.

Aile üyelerinin yaşlılığı: Yalnız yaşamaya alışma ve uyum sağlamak ve yaşlılıkta ihtiyaçları giderebilmek aile bireylerin temel çabalarını oluşturur. Fizyolojik olarak gerilemelerin ortaya çıktığı, kardeş veya yakın arkadaşların kaybı ile başedildiği ve insanların kendi ölümüne hazırlandıkları bu dönemde ayrıca yaşam boyunca kazanılan deneyim ve bilgeliği bir sonraki nesile aktarılması çabasıyla ve kendi yaşamının muhasebesinin yapılmasıyla karşılaşırız.

Genel itibariyle bütün ailelerin yukarıda anlattığımız şekilde modellenen bu evrelerden geçtiği ve az çok benzer sorunlarla meşgul olduğu kabul edilmektedir. Elbette ani kriz durumlarının (örneğin: ayrılık, boşanma, ebeveynlerden birinin ölümü, çocuğun ölümü, kalıcı hasar bırakan sağlık sorunları, deprem, savaş..vb ) aile yaşam döngüsünün evrelerinde yaşanılan sorun ve durumları değiştireceği de göz ardı edilmemelidir. Aile tüm bu evrelerde yaşadığı problemlerin üstesinden  gelemiyorsa uzman kişilerden yardımı almayı düşünmelidir.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir