Internet yoluyla (online) terapi günümüzde psikiyatri ve psikoloji camiasında giderek daha sıklıkla gündeme gelmektedir. Uzaktan terapinin bir türevi olan online terapiye getirilen en büyük eleştiri danışan ve danışmanın aynı fiziksel ortamda olmamalarının sakıncaları üzerinedir. Uzaktan tedavinin savunucuları ise, psikoanalizin kurucusu Sigmund Freud’un hastaları ile birbirlerinin yüzünü görmeyecek şekilde oturmasına dikkat çekmektedir. Freud’un ayrıca bazı hastalarını sadece mektup yoluyla analiz yaptığı ve tedavi ettiği de bilinmektedir.

Sonuçta gelişmiş ülkelerde 30 yılı aşkın bir geçmişi olan online terapi yönteminin, yüzyüze görüşmenin gerekli olduğu -psikoz ve intihar eğilimleri gibi ciddi durumlar dışında- etkili bir tedavi yöntemi olduğu giderek daha geniş bir kesim tarafından kabul edilmektedir. Konuyu bilimsel olarak da kanıtlamış birçok makaleyi özetleyen meta-çalışmalardan birisine buradan ulaşılabilir.
Avrupa Psikiyatri Birliği (EPA), Şubat 2016’da yayınladığı bir çalışmayla online terapi hizmetlerinin şizofreni ve depresyon tedavisinde uygun yöntemler olduğu ilan edilmiştir.
Ülkemizde yeni yaygınlaşmaya başlayan online danışmanlık hizmeti Kasım 2016’da gerçekleştirilen Ulusal Psikiyatri Kongresinde geniş bir şekilde ele alınmış ve bu hizmetin yüz yüze terapi yerine geçebileceği kongre katılımcıları tarafından kabul görmüştür.
Son dönemde basında örneklerini görmeye başladığımız ve yeterli donanıma sahi olmadan online terapi hizmeti verdiği ortaya çıkan kişiler, psikoterapistler için geleceği çok parlak olan bu alana olan güveni zedelemektedir. Psikoterapi eğitimi almamış klinik psikolog ve psikiyatri olmayan kişilerin bu tür hizmet vermelerine TERAPİST olarak sonuna kadar karşıyız.